Olay, 3 Nisan 2022’de Sur ilçesindeki Anzele Parkı’nda meydana geldi. Parkta oturan kız çocuğunun fotoğrafını çektiği iddia edilen Ergün Arslan, bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Daha sonra dövülüp, yaralı halde sokaklarda gezdirilen Arslan, kan kaybından hayatını kaybetti. Çalışma başlatan polis, güvenlik görüntülerinden 7 şüpheliyi belirleyip, gözaltına aldı. Soruşturma sürerken, kız çocuğu G.S., ile annesi N.S.’nin ifadesine başvuruldu. G.S.’ye, Ergün Arslan’ı fotoğrafı gösterilip, fotoğrafını çeken kişi olup, olmadığı soruldu. G.S., fotoğrafı çeken kişinin başkası olduğunu söyledi.
OTOPSİDE KORKUNÇ GERÇEK
Yaralı halde gezdirilmesi görüntülere de yansıyan Ergün Arslan’ın otopsi raporunda, “Koltuk altında bıçak yarası, her iki kalçada derin bıçak yarası, darp sonucu ağzındaki dişlerin yerinde olmadığı, burunda, dudakta yoğun kanama, burunda aşırı morarma, sol diz altında yaralanmaya bağlı morarma ve kanama, vücutta aşırı yaygın kan bulaşması” ifadeleri yer aldı. Şüphelilerden S.D. (16), E.H.T. (16) ve B.E. (23) tutuklandı, 3’ü adli kontrolle, 4 şüpheli ise serbest bırakıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede tutuklu sanıklar S.D., E.H.T. ve B.E. ile tutuksuz 3 sanığın kendiliğinden gelişen olayda daha sonra fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri belirtildi. Sanık S.D.’nin elindeki bıçakla Ergün Arslan’ı bıçakladığı, diğer sanıkların da tekme ve tokatla Arslan’ı döverek öldürülmesine neden oldukları için ‘kasten adam öldürme’ suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. 5’i 18 yaşından küçük, 6 sanık için müebbet hapis cezası istendi. E.H.T. ilk duruşmada tahliye edildi.
‘FOTOĞRAFI ÇEKEN ERGÜN ARSLAN DEĞİL’
Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında 2’si tutuklu, 6 sanık ile Ergün Aslan’ın eşi Azize ve kardeşi Süleyman Arslan ve sanıkların yakınları salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı olayların başlamasına sebep olduğu iddia edilen anne N.S. ve kızı G.S.’yi de duruşmada ayrı ayrı dinledi. N.S., “Kızımı yengesinin evine şampuan alması için yolladım. Oradan çıkınca çöpçü kıyafetli olan bir kişi cep telefonunu ona doğru tutmuş. O da gelip bana söyledi. Ben de onunla beraber aşağı indim ve gidip baktık, öyle birini görmedik. Bu durumu kimseye anlatmadım, babasının bile haberi yok. Emniyette teşhis yaptırdılar, fotoğrafı çeken kişi Ergün Arslan değildi” dedi.
‘ÇÖPÇÜ KIYAFETLİ KİŞİ TELEFONU ÜZERİME DOĞRU TUTTU’
Fotoğrafı çekildiği iddia edilen G.S. ise çöpçü kıyafetli kişinin telefonu üzerine doğru tuttuğunu söyledi. G.S., “Kimsin diye bağırdım. Yengemin evine gitmiştim. Çıktığımda oldu bunlar. Daha sonra eve gidip anneme anlattım. Gelip oraya baktık ama kimseyi göremedik. Ben olaylar nasıl gelişti bilmiyorum. Buradaki kimseyi de tanımıyorum. Fotoğrafımı çeken Ergün Arslan değildi. Emniyette de fotoğrafını görmüştüm o değildi” diye konuştu.
‘OLAYIN SICAKLIĞI GEÇİNCE HERKES KURTULMAK İÇİN PLAN YAPTI’
Savunmaların ardından söz alan Ergün Arslan’ın kardeşi Süleyman Arslan, ağabeyinin öldürüldükten sonra kişilerin kollukta ve savcılıkta olayı anlattıklarını belirtti. Arslan, “İfadelerde her şey ortada. Görüntüler de mevcut. Olayın sıcaklığı geçince herkes kurtulmak için plan yaptı. Cezalandırılmalarını istiyorum. Tahliye edilmemeleri gerekiyor” dedi.
Heyet, önceki duruşma tahliye edilen E.H.T.’yi de dinledikten sonra S.D. ile B.E.’nin tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 16 Ocak 2024’e erteledi.