21 Nisan’da Zonguldak’ta bir hamile köpek pompalı tüfekle vuruldu. 5 yavrudan biri ise yaşamını yitirdi. Felç geçiren anne köpeğin sağ arka bacağı ve kuyruğu kesildi. Yine geçen günlerde Edirne’de bir besi çiftliğindeki 3 çoban köpeği ile yakınlardaki 1 tilki ölü bulundu. İlk incelemede, hayvanların kanında “striknin” adı verilen zehirli maddeye rastlandı. Hayvanların zehirlenerek öldürüldükleri tespit edildi.
Türkiye’nin hayvan hakları açısından zayıf bir pozisyonda olduğunu belirten Hayvanlara Adalet Derneği’nden avukat Barış Karlı, “Birçok hayvan türünün öldürülmesi, eziyete maruz kalması üzerine tartışma ve konuşma alanımız bile yok. Bunlar tamamen normalleşmiş, hatta yasallaşmış durumda. Hayvan hakları konusunda ileri gideceğimiz yerde bizi geriye götürecek adımların atılması için girişimlerde bulunuluyor. Hayvanlarla birlikte yaşama kültürünü topluma hatırlatmamız gerekiyor” dedi.
“DÜZENLEMELER YETERSİZ”
Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki düzenlemelerin yetersiz olduğuna vurgu yapan Karlı, “Cezalardan temel beklentimiz caydırıcı olması, failin cezaevine girmesi. Ancak kanunda öngörülen cezalar çok düşük ve caydırıcılık etkisinden uzak” diye konuştu. Hayvana şiddet olaylarının mahkeme önüne gelene kadar yaşanan süreçlerde bazı eksikler olduğunu söyleyen Karlı, sözlerini şöyle noktaladı: “HAYDİ (Hayvan Durum İzleme) polislerinin ülke genelindeki sayısının azlığı, çoğu yerde mesai saatleri dışında ulaşılabilir olmayışı, delil elde etme konusunda yetkili kurumların azlığı bazı olayların açığa çıkmasını engelliyor.”
